30 Aralık 2010 Perşembe

Mutlu yıllaaaarrrr

yeni yıl hediyelerim geldiiiiiiii


Yeni yıl hediyelerin bitmek bilmedi dedğinizi duyar gibiyim arkamdan konuşmayın yazın ama.
Tesettür aşktır blogçu arkadaşımın düzenlediği etkinlikte bana gelen hediyeler bu güzel şeyler de.Fakat elime geçene kadar neler oldu bilemezsiniz.
Sabah o kadar bekledim kargo gelmemişti.Öğleden sonra çocukları uyukuya yatırırken kapı zilini iptal ediyorum ben.Kargoyuda o zaman getirmişler eeeee tabii zil çalmayınca da geri götürmüşler.Eşimle dışarı çıkmak üzere kapıyı açtım ki ne göreyim.''geldik bulamadık'' kağıdını yapıştırmışlar.Hemen baktım nereden diye veeeeeee tahminlerim doğru çıktı tesettür aşktır göndermiş bana.Neyse kargoyu aradık bir daha eve getiremeyiz dediler.Bizde merkezine gittik oradaki bayanda kargo şu an dağıtımda yarın ben gönderirim dedi.Aaaaaaa ama yarına kadar nasıl beklerim ben şimdi.Dağıtım aracındaki görevlinin telefonunu aldık ve kargo arabasını takibe çıktık.Neyse bir şekilde ulaştık ve paketimi aldım.Arkadaşım bu harika şeyleri göndermiş bana şala bayıldım ve bu renklerde eşarbım yoktu cuk oturdu yani..Kolyede farklı tasarımı olan büyük ihtimalle arkadaşımın el emeği olan bir kolye.ÇOOOOOOOOKKKKKK teşekkür ederim canım.
     Bu arada güzel dileklerin içinde teşekkür ederim.
Bloğunda en uzun yazısı yazılmış oldu  tebrikler bana:))

28 Aralık 2010 Salı

Acaba kime gidiyor?

Selam arkadaşlar....2010 yılının son zamanlarında yoğun bir şekilde hediye alıp vermeler yaşıyorum.
 
Bu hediye paketide sevgili Tesettür Aşktır bloğunun sahibi arkadaşımın düzenlediği etkinlikte bana çıkan arkadaşıma gitmek üzere yola çıkacak olan hediye paketim.İnşallah beğenirsin canım.Kime mi biraz bekleyeceksiniz artık arkadaşımın eline geçince zaten öğreneceksiniz...

İkizanneleriyiz.biz'den gelen hediyelerim

İkizanneleriyiz.biz sitesindeki annelerle yaptığımız çekilişle bana gelen hediyelerim arkadaşlar.
Ben çok beğendim güzel değilmi?

26 Aralık 2010 Pazar

Anneler her zaman haklıdır

ANNELERIMIZDEN .......IYI YAPILMIŞ BIR IŞI TAKDIR ETMEYI:

"Bana bakin, çıkın birbirinizi dışarda gebertin, evi daha yeni  temizledim...!!!"

DUALARIN GUCUNU:

"Yat kalk dua et ki baban müzik setinin bozulduğunu fark etmedi..."

ZAMANA KARŞI YARIŞMAYI:
"O oyuncaklarını topla yoksa bi tekme attığım gibi hepsini karşı sahilden toplarsın.."

MANTIKLI DÜŞÜNMEYI:

"Ben öyle diyorsam öyledir...!!!"

İLERİ GÖRÜŞLÜ OLMAYI:

"Çıkmadan Önce temiz bi Çamaşır giy.. yolda Allah korusun başına  bişi gelir kirli çamaşırla etrafa rezil olursun."

HAYATIN TRAJIKOMIK YANLARINI:

"Sen daha orda gülmeye devam et, birazdan ben seni tam güldürücem... "

HAYATIN ÇELİŞKILERLE DOLU OLDUĞUNU:

"Kapa çeneni ve çorbanı iç ..!!"

DAYANIKLI OLMAYI:

" O ıspanak bitene kadar sofradan kalkmak YOK..!!!"

HAVA RAPORU TAHMINI YAPMAYI:

" Şu dağınıklığa bak... yabancı biri görse odanın ortasından kasırga geçmiş sanır..."

ABARTMAYI:
"Sana 500 bin defa söyledim kirli ayakkabılarınla içeri yürüme diye..!!"

DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİNİ:

"Babana çekiceğine biraz bana çekseydin noolurdu ..."

OLAĞANÜSTÜ DURUMLARA HAZIRLIKLI OLMAYI:

"Dinleme bakalım anne sözü dinlemee...!!! 'Kafana meteor düşücek kenara çekil' diye bağırsam,
onu bile dinlemezsin di mi......!!!!"

KISKANMAYI:

" Dünyada senin annen baban gibi mükemmel bi aileye sahip olmayan kaç milyon çocuk var biliyo musun..."

SABIRLI OLMAYI;

"Baban eve gelsin, sen görürsün''


HAKKIMIZI ALACAĞIMIZI;

"Eve vardığımızda ben bilirim sana yapacağımı"

DİYALOG KURMAYI;

"Sana bir şey sorduğumda cevap ver...!!"
"Ne söyleyeyim anne?"
"Sus!! Bana cevap verme!!!"

TIP BİLGİLERİNİ;

"Gözlerini şaşı yaparken bir gün öyle kalıvereceksin, göreceksin gününü"

OLGUN OLMAYI;

"Bu tabağın hepsini bitirmezsen asla büyüyemezsin."

GENETİK BİLGİLERİ;

"Sen de o lanet olası babana çektin."

BİLGELİĞİ;

"Benim yaşıma gel de anlarsın o zaman."

VE ... ADALETİ;

"Bir gün senin de çocukların olacak.. inşallah onlar da sana senin şimdi bana yaptıklarını yaparlar..."

ANNELERIMIZDEN ÖGRENDIK.......
İnternetten alıntıdır..

25 Aralık 2010 Cumartesi

yeni yıl çekilişi

Sevgili arkadaşım yine boş durmamış bir çekiliş düzenlemiş.Ama elinizi çabuk tutun..
Detaylar burada  http://tesetturasktir.blogspot.com/2010/12/yeni-yil-bahane-hediyelesmek-sahane.html    

24 Aralık 2010 Cuma

Ödüllendim

Sevgili blog arkaaşım Akasya ağacı beni bu naçiz ödüle layık görmüş çok teşekkür ediyorum.Yazılarını beğenerek takip ettiğim ve bilgisayarı açtığımda acaba bugün neler yazdı diye merak ettiğim blogçu arkadaşlarımdan biridir kendisi..
 Ben de bu ödülümü  Nihal-ce ve Nagice hobiye gönderiyorum.
 Sevgiler arkadaşlar...

22 Aralık 2010 Çarşamba

Bilgisayar Kurdu

Evet evet yanlış okumadınız Berk bu gidişle tam bir bilgisayar kurdu olacak galiba:))
 Neden derseniz bu sıralar sabah kalkar kalkmaz bilgisayarın başına geliyor ve abisinin masaüstüne aldığı oyun sitesini açıp başlıyor oynamaya...
 O pastacı bu kekçi derken ben görünceye kadar bir sürü sayfa açılmış ve hepsinde oyun.Afedersiniz tuvalete falan giderken de bana tembihliyor  bak sakın kapatma benim oyunumu diye.
 Arada Bahar'ada ''bahar sanada barbi oyunu açayımmı?'' diye soruyor. bakarmısınız şuna büyümüşte küçülmüş sanki.

 Sizin bildiğiniz 3-4 yaşa uygun eğitici bilgisayar oyuları varmı acaba?Ben de bakıyorum ama bulamadım bir türlü..
  Görüşmek üzere arkadaşlar kendinize iyi davranın olurmu?

17 Aralık 2010 Cuma

çocukların kar fotoğrafları




Çocuklar bu sabah uyandıktan sonra pencereden bakmışlar ve hemen bana seslendiler ''anne koş çok kar yağmış kardan adam yapalım'' saat  sabah 9 falan.Dünde yağmıştı fakat hava çok soğuktu bugün ise biraz daha yumuşak..Kahvaltımızı yaptıktan sonra hazırlandık ve bahçeye indik.O sırada abileri de eve geliyomuş bizi gördü ve hep beraber kartopu oynadık.İlk önceleri bahar karları eline alamadı bana diyo anne bana kar ver diye berk ise karları alıp alıp abisine ve bana atıyor.Neyse baharda baktı olmayacak kendisi karları aldı ve oynamaya başladılar çok keyifli bir yarım saatten sonra eve geldik tabii üstbaş sırılsıklam hemen çıkardık hasta olmasınlar diye..Kar topu oynamaya dalınca biz kardan adam yapmayı unuttuk ama çocuklar eve gelir gelmez yarın da kardan adam yapalım dediler bakalım yarın hava nasıl olacak...Ve işte ben arkadaşlar..Sevgiler hepinize:))

15 Aralık 2010 Çarşamba

Karlar düşer düşer düşer ağlarım...


Dün gece saat 1.30 civarlarında pencereden dışarı baktığımda kar yağdığını gördüm ve hemen fotoğraf çektim.Böylece Edirne'ye yılın ilk karı yağmış oldu.Geçen sene çok kar yağmıştı ve ardındanda buzlanma olmuştu.Eşim de bir anlık dalgınlıkla düşmüş ve ayak bileğinin bir kısmını kırmıştı.Aşağı yukarı 40 gün falan alçılı ayakla dolaşmıştı evde.Siz siz olun dikkat edin benden söylemesi...

Görmeyen Gözler......

 Gözlerin gözlerime değdiğinde,
İçim titrer,utanıp gözümü kaçırırdım.
Meğerse o gözler sadece bakmaya,
Yararmış görmeyi değil....
Bir türlü anlamıyordun,
Benim sana karşı olanlarımı.
Görmüyordu o gözler,
Sadece boş dalmalar gibi.
Bakan gözler görmüyordu,
Seni sevmişliğimi.
Halbuki anlamazdı ki  o gözler,
Bİr tebessümü,bir sevgiyi arardı.
Belki de arada,İnanmak istediği şeyi bulurdu.
Ya da öle ümit ederdi.
Ama birgün öle olmadı.
Hayeller,ümitler,arzular...
Bir anda silindi gitti,
Karardı herşey.
Onun olmayı ümit ederken, 
sevdiğinin gözleri kaybolmuştu.
Bir an bulmak istedi,
Ama biliyordu onun değildi.
Onun olmayan şeyi nasıl bulacaktı ki...
O asla kendisinin olmadığı şeye
El uzatmazdı;haramdı.
yok, asla bir günahı bile bile işleyemezdi
 öylede yaptı ....
Ne bir daha baktı,Ne de bir daha gönlünden geçirmedi, kaybolan o gözleri.....
                                                                                             BÜŞRA DERİN

14 Aralık 2010 Salı

UYKUNUZU NASIL ALIRDINIZ?

Siz uykunuzu nasıl alırdınız acaba?Berkim yatarken yanına büyük filini,yavrusunu,tavşanını,mor köpeğini,ayrıca küçük araba yada kepçesini alıp öyle yatıyor.Bir tanesi yanlışlıkla yatakta olmazsa yatmıyor.Yatakta kendisine yatacak yer kalmıyor bazen ama ben o uyuduktan sonra sert olan oyuncakları hemen alıp yerine koyuyorum...Kızım ise yatarken sadece havhavına sarılıp uyuyor...

13 Aralık 2010 Pazartesi

Seninki kaç santim? - Greenpeace

Seninki kaç santim? - Greenpeace: "2050’de dünyadaki balık stokları tükenecek. Denizleri hala sonsuz bereket kaynağı olarak görüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Büyük balıkların %90’ı çoktan yakalandı. Toplam balık stoklarının %60’ı bitti. Gerı kalan %40 ise 40 yıl içinde son bulacak. Balıkların bittiği gün deniz yaşamı da bitecek."

Bebek bezi pastam....

Bu bebek bezi pastaları her zaman çok hoşuma gitmiştir.Ben de evdeki malzemelerle hemen bir tane yaptım nasıl olmuş acaba arkadaşlar?Bu bebek bezi pastasını  İstanbul'daki dayımın torunu ELA'ya gönderdim.Aslında süslemelerde daha fazla şeyler kullanmak isterdima ama o kadar aceleyle yaptımki anlatamam.ELA bebek hoşgeldin rabbim sağlıklı uzun ömürler versin sana...

Yepyeni hediyelerim


Sevgili Tesettür aşktır bloğunun sahibi arkadaşımın yaptığı çekilişte kazandığım hediyelerim.Göznuru ve elemeği ile hazırladığı kolyemi çok severek takacağımdan emin olabilirsin tekrar çok teşekkür ederim canım.İnşallah yolun buralara düşerse tanışmak isterim...

10 Aralık 2010 Cuma

6 Aralık 2010 Pazartesi

Yine yeni bir hafta

          Merhabalar sevgili arkadaşlar.
  Yine bir hafta başladı bu haftada diğer haftalar gibi çok çabuk geçecek.Zaten çocuklar doğduktan sonra geçen zamana inanamıyorum.Çocuklar daha yeni doğduklarında aklımdan geçirmiştim oysa ''nasıl bakacağım ben bunları'' diye bir de şimdiki hallerine bakın.
  Önümüzdeki cuma günü artık bir klasik haline gelen apartman günüm var ve ben daha hiç birşey yapmadım..Camları silip perdeleri yıkamam lazım.Örtüleri değiştirmem lazım.Halıları da silsem fena olmaz aslında yaa..Yardımcıyla yapamıyorum ben temizliği herşeye kendi elim değsin istiyorum eee böyle oluncada haliyle çok yoruluyorum.Bu yüzdende bugün camları silmeye başlamak lazım.

 Günümde yapacağım ikramlara gelince: Yaprak sarma,Baklava yufkasından patatesli börek,elmalı kurabiye,sultan lokumu ve tatlı kabağından börek.Az olsun öz olsun.
 Annemde gelirse daha rahat olacak inşallah.Tatlı kabağından böreği ona yaptıracağım zaten elde açma yufkalarla yapılan harika bir börektir.
Şimdi bilgisayarın başından kalkıp biranönce işe başlamak lazım.Dışarda da güneş var fakat çok soğuk.İçerde de iki afacan var halimi siz düşünün artık nasıl yapacağım bakalım...Görüşmek üzere hoşçakalın.....

3 Aralık 2010 Cuma

Yaşam Önceliklerimiz...



Adam telaşlı, öfkeli bir halde hanımına bağırıp, çağırıyordu. Babalarının sesini duyan iki çocuk ise yataklarından kalkıp salona gelmişti. Babalarının öfkesini görünce korkmuş, sinmiş halde birer koltukta sessizce oturup kalmıştı.
            Adam çocuklara, hanımın üzüntüsüne aldırmadan söylenip duruyordu;

 -Söyledim değil mi, söyledim. Bu gün toplantı olduğunu, açık mavi gömleği ütülemeni söyledim. “Kahverengi gömlekle gidiversen nolur!”muş. Bu gün sunum yapacağım, karamsar bir görüntü mü vereyim, dinleyenlerin içi kararsın, bu da projeye verecekleri oyu etkilesin! Bunu mu istiyorsun?
            -Tamam bey, bitti işte.
            Adam açık mavi göleği hışımla aldı;
            -Bitti, tabi bitti ama ben geç kaldıktan sonra bitmiş neye yarar.
            Hanımı çocukların korkmuş yüzlerine baktıktan sonra, yine eşini sakinleştirmeye çabaladı;
            -Dün bundan da geç çıkmıştın, vakit var, yetişirsin.
            -Anlamıyor ki, anlamıyor ki. Bu gün sunumu ben yapacağım. Herkesten önce gitmeliyim ki, gelecek önemli konuklara ‘Hoş geldiniz’ demeliyim.
            Adam bir sürü söz daha söylenerek, bağırarak çıktı, arabasını çalıştırıp uzaklaştı. Hanımı, direksiyon başında da öfke saçan eşinin halinden endişelendi, “Bir kaza yapmasa bari…”
            Eşi uzaklaşınca, çocuklarının yanına gidip sarıldı, rahatlatmaya çalıştı.
            -Madem erkenden kalktınız, hemen size sultanlara layık bir kahvaltı hazırlayıp getireceğim.
            Mutfağa geçti, zihnindeki huzursuzluğu dağıtmak için hemen neşeli müzikler çalan bir radyoyu açtı. Ocağa haşlamak için yumurta koydu, cezvede süt ısıtmaya başladı. Masaya zeytin, peynir, reçel koymayı da ihmal etmedi.

Biraz sonra çocuklarına seslendi
-Kahvaltınız hazııır!
Çocuklar kahvaltıya otururken, radyoda müziğin birden kesilmesi dikkatini çekti. Son dakika haberi anonsuyla, radyonun sesini biraz daha açtı. Radyo’da zincirleme bir kaza haberi vardı. Ayrıntılarla biraz sonra birlikte olacağız demişti spiker ama kazanın yerini söylediği andan itibaren o sandalyesine yığılıp kalmıştı. Spikerin bahsettiği kaza yeri, kocasının her gün işe giderken geçtiği dörtlü kavşaktı.
Eşinin bu kavşaktaki trafikten şikayetçi olduğunu, her sabah yoğun bir trafik olduğunu söyleyişi aklına geldi. “Geç kaldım diye acele edip acaba o da…” Aklına gelen düşünce içini daha da yaktı, hemen ayağa kalktı.
-Çocuklar, unutmayın ocağa yaklaşmak yasak. Kahvaltınızı yapıp salona geçin, oynayın. Benim acil bir yere uğramam gerek, kapıyı da kimseye açmayın tamam mı?
Çocukları uslu, söz dinler olduğu halde, çok kısa süreli de olsa evde yalnız bırakmak zorunda kalsa tekrar tekrar tembihte bulunurdu.
Sokağa çıkmak için üzerine bir şeyler aldı, cebine de bir taksi parası aldı. Kapıya yöneldiğinde kocasının bu kazada ölmüş olabileceği endişesiyle kabaran yüreğine daha fazla dayanamayıp, ağlamaya başlamıştı. Göz yaşlarını çocukları görmesin diye, açık olan mutfak kapısına sırtını dönmeye özen gösteriyordu. İçindeki acının kocasının ölmüş olma ihtimali kadar, giderken kendisini kırması ve çocuklarının önünde bağırıp çağırmasından da kaynaklandığını anladı. Oysa her zaman böyle öfkeli değildi.
-Eğer ölürse, çocuklarım babalarını, son gördükleri haliyle mi hatırlayacak? Kalp kıran, öfkeli bir baba olarak mı kalacak akıllarında?
Kapıdan çıkarken, çocuklarına bir kez daha seslenecekti ama artık akan gözyaşları saklanamayacak haldeydi. Hemen kapıyı açıp dışarı çıkmak için hamle yaptı ama karşısında kapıya doğru adım atmakta olan kocası vardı.
Adam, bir an karısının ıslak yanaklarına baktı; “Haberleri mi dinledin?” diye sordu. Hanımı, konuşamadan sadece başıyla onayladı. Adam, önce sarıldı, sonra eşinin yanaklarını sildi. Hanımı zorlukla sordu;
-Hani önemli bir toplantına geç kalmıştın, niye döndün?
-Kaza benim hemen yakınımda oldu. O anda toplantıdan daha önemli bir şeyi unuttuğumu hatırladım. Eğer o kazada ölseydim…
O anda çocuklar da yanlarına gelmiş, babalarının yine öfkeli olabileceğini düşünerek, annelerinin yanında durmuştu. Adam, bütün içten, samimi gülümsemesiyle çocuklarını yanına çağırdı, boyunlarına sarıldı, yanaklarından öptü.
-Ben bu gün büyük bir hata yaptım ve evden çıkarken, sizleri ne kadar sevdiğimi söylemeyi unuttum. Böyle önemli bir şey unutulur mu hiç. Ne yapalım, ben de geri döndüm.

Yazan : Ahmet Ünal ÇAM



2 Aralık 2010 Perşembe

Zencefilli kurabiye

Mutlaka deneyin diyeceğim bir tarif arkadaşlar.Meşhur kavala kurabiyesi tadı var...
1 paket margarin
1/2 çay bardağı pudra şekeri
1 vanilya
1 kabartma tozu
çay kaşığının ucuyla zencefil ve tarçın
Aldığı kadar un
  Malzemenin hepsi ile kulak memesi yumuşaklığında hamur yapıpmerdane ile açtıktan sonra çay bardağı ile kesiyoruz.Çok fazla fırında kurutmadan hafif pembeleşince çıkarıp üzerine pudra şekeri serpiyoruz..
Yanında çay ile afiyetle yiyoruz ama sadece birtane...Malum formumuzu korumamaız lazım..

 Ayrıca tabakta annemin çeyizinden ve tam 40 yıllık...

1 Aralık 2010 Çarşamba

Ders yapıyoruz

Yüzünüzden gülücükler hiç eksik olmasın diyerek başlamak istiyorum yazıma.....
Çocuklar  sabah kalkar kalkmaz çalışma masalarının sandalyelerine oturdular ve boyama yapmaya başladılar.
Biraz boyama yaptıktan sonra da oyuncaklarla oynamaya başlıyorlar.Sanki gece boyunca plan yapıyorlar
sabah kalkınca boyama yapalaım şu oyuncakla oynayalım bu oyuncakla oynayalım diye.
Şimdiki çocuklar çok şanslı  biz küçükken yerde ders çalışırdık.Bahar illaki barbili masa ve sandalye istedi
Berk spidermenli olsun dedi sonradan karar değiştirip ben10 aldı.Masanın üzerindeki kalemliğide ben yaptım onlara boş bir plastik kutuyu evde bulunan kendinden yapışkanlı kağıtla kapladım ve çok güzel oldu.