31 Temmuz 2011 Pazar

Ramazan geldi hoş geldi

11 ayın sultanı sayılan mübarek Ramazan ayına kavuşmak ne güzel bir duygu...
 Benim heyecanla beklediğim günler geldi çok şükür:))


Rabbim bize yardım edecek ve bu ramazanda da sıcaklar dolayısıyla orucumuzu tutmamıza sabır ve dayanma gücü verecek...

 Önceki yıllarda yaşanan ramazanllar ile günümüzde yaşanan ramazanlar arasında çok fark var.Nedense tutmayanın tutana karşı hiç saygısı kalmamış:((  ya da bizler mi çocuklarımıı yetiştiremiyoruz bilemiyorum...

30 Temmuz 2011 Cumartesi

Yine köye gittik ve geldik..

Yine derken 10 gün önce gitmişiz.Bayağı uzun bir süre olmuş değilmi?

 Eeeeee o kadar gurbet ellerde yaşadıktan sonra kendi memleketine gelince yakınları ile daha sık görüşmek istiyor insan...

 On gün önce küçücük olan biberler ve domatesler bu gidişimizde tam yenilecek kıvamda olmuşlar.Hatta annem akşam için yemeklerin hepsini bahçeden topladığı sebzelerle yapmış..Pirinçli semizotu yemeği,domatesli patlıcan ve yine bahçeden soğan ve domatesle yaptığımız salata....Karpuz da bahçeden olunca  nasıl ağız tadıyla yemek yediğimizi varın siz düşünün...
 
 Akşam eve geldiğimizde çamaşır süpürge ve balkon yıkama işini hallettikten sonrada arkadaşlarla parka gittik.Fakat sivrisineklerin istilasına uğradık ilaç falanda işe yaramıyor.Sineklerde ilaçlara karşı bağışıklık kazandı herhalde...Havuz fotoğrafımızda bir önceki köye gittiğimizden..Benim çocuklar ve  kuzenleri..........

27 Temmuz 2011 Çarşamba

Bu adam benim oğlum

          Misafirlerimizin olduğu bir gece oğlumuda çalıştığı yeren aldık ve parka doğru yol aldık.Arabanın ön taraflarında bize yer kalmadığı için mecburen biz de bagaj tarafına oturduk.Ben ve kucağımda Berk ve karşımda yakışıklı oğlum.

         Doğum günün yaklaşıyor ve sen sanki dün doğdun şimdi kocaman adam oldun 14 yaşına gireceksin..Rabbim yaşamının her anında yüzünü soldurmasın.Yüzünden gülücük kalbinden sevgi eksik olmasın..Her zaman  merhametli vicdanlı bir insan ol...

       Seni çok seviyorum..

23 Temmuz 2011 Cumartesi

Şeftali böyle yenir

Ağzınız sulandı değilmi?
 
 Bizimkiler Anneanneye gittiklerinde bahçede ne varsa afiyetle hepsinin tadına bakıyorlar..Hamile arkadaşlar özenirse şimdi mevsimi heryerde vardır..Haaaaa oldu da bulamadı bana yazsınlar hallederiz bir şekilde..

 Çok şükür meyvanın her çeşidini yiyor kuzularım.Anneanne ve dedeside torunları için yetiştiriyorlar sağolsunlar..Bahçemizdeki ağaçları sayacak olursak; Sarı elma,kırmızı elma,vişne,şeftali,yeşil ve mor incir,armut,çekirdekli ve çekirdeksiz üzüm,ceviz..


21 Temmuz 2011 Perşembe

Ev usülü çorbalık

Selamlar efendiimmmm

 Ev usülü çorbalık hazırlamak için öncelikle iyi yufka açan ve hamuru ölçüsüz tutan bir babaanneniz olması lazım.Daha sonra açılan hamurları güzelce unladıktan sonra oklavaya sarıp oklavadan rulo halinde çıkarmanız ve yine o ruloları uygun biçimde kesmeniz lazım.İnce kesim ve köşeli kesim çok önemli...

Kesilen incecik çorbalıklarıda yine bol unlu olarak kurutmaya alıyoruz gölgede olması önemli bu arada..

Kuruduktan sonra da hazır paket şehriyeleri nasıl çorbada kullanıyorsak aynen pişirmek gerekiyor..

 Hamurun içinde göz kararı yumurta,süt ve un var arkadaşlar..Afiyet olsuuunn...

14 Temmuz 2011 Perşembe

Söyleyecek o kadar çok söz var ki söylenemeyen

Çocuklarla köydeydik

               Paylaşılamayan anneannemiz...

           Bir tek benim büyük oğlum yok soldaki kız Beyza ve üstteki kızkardeşimin oğlu Umut...Biz gittiğimiz zaman annem hemen sevgi yumağı durumunda torunlarını yanına toplar..Önceden çocuklar küçükken birbirlerini kıskanıyorlardı..Annemin kucağına oturmak için tabiri caizse birbirlerini yiyorlardı büyüdükçe paylaşmayı öğrendiler....

           Bu da dalından salatalık..Aslında üst dallarında da vardı fakat ben fotoğraf çekene kadar annem koparmış.Birde güzel kokuyorlarki anlatamam..


            Bahar çileklerin olanlarını itina ile topladı.Evin önündeki çeşmede yıkadı ve eşil yapraklarını çıkararak hem kendisi yedi hem de kardeşini besledi..Babam da arkada bahçede sulama yaparken görülüyor..

        Bu kadar mı zannettiniz maceralarımız devam edecek..

13 Temmuz 2011 Çarşamba

650. Kırkıpınar etkinlikleri





Eveeeetttt işte geldim buradayım..Yorumlara bakarsak kimseler beni merak etmemiş..Kırkpınar etkinlikleri,eşimin doğum günü,bizim köye gitmemiz,düğünler,bana gelen misafirler ve gelecek olanlar için hazırlıklar derken bilgisayar başına oturup hiçbirşey yazamadım.

Kırkpınar etkinliklerine sadece bir gece gidebildik..Sonrasında köyde düğün olduğu için gitmemiz gerekiyordu velhasıl bu sene konserlere gidemedik..Ben zaten gitsem de bir şey anlamıyorum çocuklarla ilgilenmekten..En alttaki fotoğraf Edirne saraçlar meydanında ki etkinlikteki halkoyunları gösterisinden..O kadar kalabalık ki adım atılmıyordu.Ben de çocukları kalabalığa sokmayı sevmiyorum.Dolayısıyla zamanı parklarda geçirmeyi tercih ettik...

Eşimin doğum günü için oğlumla planlar yaptık, oğlum çalıştığı için kendi parasıyla babasına telefon aldı..Biz de pastamızı alıp eşimin işyerine gittik fakat işlerinin yoğun olduğu zamanda gidince hemen pastamızı kestik ve fotoğraflarımızı çekildik..Ertesi günü de köye gittik..Köydeki maceralarımızda diğer yazıda....

4 Temmuz 2011 Pazartesi

Kipling cüzdan

Reyhan'la Her Şey bloğunun sahibi arkadaşım bu gördüğünüz cüzdanı çekilişle hediye etmek istiyor.
 Katılmak isterseniz yapmanız gerekenlerburada

1 Temmuz 2011 Cuma

Niye Ben diyenlere....



Brenda yamac tirmanisi yapmak isteyen genc bir kadindi. Bir gun cesaretini toplayarak grup tirmanisina katildi. Tirmanacaklari yere vardiklarinda, neredeyse duvar gibi dik ve kayalik bir yamac cikti karsilarina.
Brenda korkmasina ragmen cok azimliydi, emniyet kemerini takti, ipi yakaladi ve kayanin dik yuzune tirmanmaya basladi sonra, nefes alabilecegi bir oyuk buldu...
Orada asili dururken, yukarida ipi tutan kimse yanlislikla ipi gevsetiverdi...
Aniden bosalan ip hizla Brendanin gozune carparak gözündeki lensini dusurdu.
Lens cok kucuktu ve bulunmasi neredeyse imkansizdi... Brenda artik bulanik goruyordu...
Umitsizlik icinde Brenda, lensini bulabilmek isin Allaha yalvardi sadece...
Ve icten ice dusunup dua etmeye basladi..."
Allahım! Sen bu anda buradaki tum daglari gorursun.. Bu daglar uzerinde her tasi ve yapragi bildigin gibi, benim lensimin yerini de biliyorsun... Bulmama yardim et"
Patikalardan yuruyerek asagi indiler..Asagi indiklerinde tirmanmak uzere oraya gelen yeni bir grup gorduler...
iclerinden biri " Aranizda lens kaybeden var mi? " diye bagirdi ...
Brenda'nin lensini bir karinca tasiyormus ve hareket ettikce parlayan lens kizlarin dikkatini cekmisti..
Eve donduklerinde Brenda lensini nasil buldugunu babasina anlatir ve
karikaturcu olan babasi da agziyla lensi tasiyan karinca resmi cizerek, karincanin uzerindeki baloncuga sunlari yazar...
" Allah'im bu nesneyi neden tasidigimi bilmiyorum.... Bunu yiyemem ve neredeyse tasiyamayacagim kadar agir... Ama istegin sadece bunu tasimamsa, senin icin tasiyacagim "
" BU YUKU NIYE TASIYORUM " diyenlere 



İnternetten alıntıdır